Türkiye 28 Mayıs’ta ikinci yüzyılında bir anlamda kader seçimine gidiyor. Tarihinde ilk defa ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanını ikinci tur bir seçim ile seçecek.
Türkiye siyaseti iliklerine kadar yaşayan bir ülke. Her seçim neredeyse her şeyin sordulandığı ve değişecek mi değişmeyecek mi denilen noktada yapılıyor. Bende uzun yıllar seçimi ve siyaseti takip eden bir gazeteci olarak bunları yaşadım. Ama 28 Mayıs Pazar günü bir anlamda tüm bildiklerimizi unutturacak bir seçime gidiyoruz. Ülkemiz ikinci yüzyıla girerken ilk defa Cumhurbaşkanını 2.tur oylama ile seçiyor. Muhalefetin deyimi ile bu bir refaranduma dönüştü. Bu da bir anlamda normal, çünkü bir tarafta 21 yıl gibi bir süre ülkeyi yöneten AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan, diğer tarafta birbirinden görünüş olarak tamamen farklı muhalefet partilerinin oluşturduğu blok.
Bu kadar sert ve keskin ayrım doğal olarak toplumu da bir anlamda ikiye böldü. Peki bu normal mi ve doğal mı? Kesinlikle değil. Türkiye gerek içerideki başka ekenomi ve göç olmak üzere çok ciddi sorunlar ile baş başa iken ve çevresinde her an her şeyin olabileceği bir coğrafyaya sahip iken bir an önce normalleşmeli. İktidar elindeki tüm imkanları kullanarak sandığı giderken muhalefet bir çok engelleme ile karşılaşmakta. Ama unutulmasın ki iktidara da muhalefete de oy veren ve tercih hakkını kullanan bu ülkenin vatandaşları. Yukarıda saydığım ekonomi, göç başlıklarına bir de beklenen İstanbul depremini eklerseniz bizim çok daha büyük sorunlarımız var ve bunların hiçbiri bizi beklemiyor. Her geçen gün, saat gibi işleyerek ilerliyor. Aslına bakarsanız dileğim bir an önce normalleşmek ama gördüğüm başka bir detay daha var ve yılların deneyimi ile bunun da çıkacağından eminim.
Bu Pazar seçimin sonucu ne çıkarsa çıksın ben 2024 Mart ayındaki yerel seçime kadar bu normalleşmenin pek olmayacağını düşünüyorum. Erdoğan kazanırsa doğal olarak yereldeki başta İstanbul olmak üzere belediyeleri almak için bazı seçim kazandıran uygulamalarına devam edecek, Muhalet o zamana kadar aynı şekilde ayakta kalırsa elindeki bu kaleleri kaybetmemek isteyecek.
Kısacası bize daha 1 yıl rahat yok ve yerel seçim sonuçlarına göre ülke bir eken seçime gidebilir diye düşünüyorum. Yani ne yapıyorsan yapalım işimizi ve hayatımızı bunlara göre ayarlarsa iyi olur bence. Siyaset bizim damarlarımızda kan olmuş ne yazık ki.Tabii ki 28 Mayıs Pazar günü sandıktan ne çıkarsa çıksın, hilesiz, kavgasız ve sorunsuz şekilde halkın iradesi çıksın en büyük dileğimizdir.
MESUT SOLAK
BİTARAF TV GENEL YAYIN YÖNETMENİ